bugün
- türkiye den soğuma sebepleri21
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar24
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak22
- sözlüğe kız getirmek10
- 2024 eurovision şarkı yarışması12
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları16
- bir kızı kucakta zıplatmak11
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek14
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması14
- erkeklerin sadakatsiz olması13
- ismet gurbuz 202410
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim11
- tamirciye veren kadın13
- bir erkeği cezbeden şeyler18
- şu an hissedilen duygu15
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- yorgun mermi8
- anın görüntüsü16
- icardi1905'in sözlüğü bozması31
- beni özlediniz mi doğru söyleyin13
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız16
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması21
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne19
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler12
- cami tuvaletinin paralı olması14
- karşı cinse giyim önerileri15
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek9
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- motosikletle 210 km hız yapmak15
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü10
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eric bana9
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- psikolog fiyatları16
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
entry'ler (180)
her ikisi de marco aurelio milli maçta gol atınca seviniyorsa bir problem yoktur.
döneminin büyük yazarı, tüm dönemlerin değil.
kumar oynamak için kitap yazdığını söylesem yalan olmaz. yeteneği, kendisine durduk yerde müthiş acılar çektirebilmesinden gelir. bu da içindeki o inanılmaz manevi boşluktan ötedir.
hayalgücüyle herhangi bir acı tanımlanamaz. bugün gerçek bir karakteri sahnede canlandırmak için oyuncular kilolar verip almakta, akıl hastanelerinde vakit geçirmekteyken bir adamın oturduğu masada zihin oyunlarıyla yazdığı kitabı gerçek olarak algılamak yanlış bir düşüncedir.
bu yüzdendir ki, dostoyevski hiçbir zaman bir pessoa bir O. atay olamayacaktır.
kumar oynamak için kitap yazdığını söylesem yalan olmaz. yeteneği, kendisine durduk yerde müthiş acılar çektirebilmesinden gelir. bu da içindeki o inanılmaz manevi boşluktan ötedir.
hayalgücüyle herhangi bir acı tanımlanamaz. bugün gerçek bir karakteri sahnede canlandırmak için oyuncular kilolar verip almakta, akıl hastanelerinde vakit geçirmekteyken bir adamın oturduğu masada zihin oyunlarıyla yazdığı kitabı gerçek olarak algılamak yanlış bir düşüncedir.
bu yüzdendir ki, dostoyevski hiçbir zaman bir pessoa bir O. atay olamayacaktır.
türk futbolunun tartıştıktan sonra da en büyüğü.
hafızam beni yanıltmıyorsa bir keresinde gördüğüm futbolcu.
fenerbahçe'nin bir avrupa maçıydı sanırım. sahanın ortasına oturmustu bir oyuncu; "çıkmam" diyordu.
spikerin şu sözleri aklımda: "piyerr 'ben çıkmam!' diyorr..."
fenerbahçe'nin bir avrupa maçıydı sanırım. sahanın ortasına oturmustu bir oyuncu; "çıkmam" diyordu.
spikerin şu sözleri aklımda: "piyerr 'ben çıkmam!' diyorr..."
bu olaydan sonra çoğu er kişi bilinçsizce sağa sola koşar, hoplayıp zıplar, yerde yuvarlanır, "şunu yap, bunu yap" diyenlerin hepsinin dediklerini yapacak kadar komutla çalışan bir insan olur.
iddia ediyorum, penise top çarptıktan sonra 3-5 dakikalığına er kişiyi bi türbin ya da bobin gibi bir şeye bağlasan keban barajı kadar enerji üretir.
iddia ediyorum, penise top çarptıktan sonra 3-5 dakikalığına er kişiyi bi türbin ya da bobin gibi bir şeye bağlasan keban barajı kadar enerji üretir.
inşaat işçileri ve çingenelerden ayrı ayrı; en az 20'şerli gruplardan 3-4 arkadaş olarak tekme, sopa, kazma, kürek, daş, ısırık ve tükürük olmak üzere bilimum anadolu dovüş tekniklerini tattığım kavgalara dayanarak söylüyorum ki en iyi ipucu, kendini kavganın gelişimine bırakmaktır.
doğaçlama diye tabir edilen taktikle inanın hiçbir yeriniz acımıyor.
doğaçlama diye tabir edilen taktikle inanın hiçbir yeriniz acımıyor.
geçtiğimz yılı türlü cenabetliklerle geçirmiş olacak ki görükle'de iki parmak kalınlığında son derece bereketsizdir kar.
sinema izleyicilerinin vazgeçilmez sitesi.
top 250 siteye üye olanların oylarıyla olusturulsa da birinci sıradaki bir film tüm sinemaseverlerin en sevdiği film anlamına gelmiyor. yani şöyle; biri çıkıp da, "12 angry men benim en sevdiğim filmdir" yahut "tüm zamanların en iyisi taxi driver'dır" dese kendine göre haklıdır. listedeki her bir film, başkalarının favorisidir. kimse de bir şey diyemez bence.
top 250 siteye üye olanların oylarıyla olusturulsa da birinci sıradaki bir film tüm sinemaseverlerin en sevdiği film anlamına gelmiyor. yani şöyle; biri çıkıp da, "12 angry men benim en sevdiğim filmdir" yahut "tüm zamanların en iyisi taxi driver'dır" dese kendine göre haklıdır. listedeki her bir film, başkalarının favorisidir. kimse de bir şey diyemez bence.
5 ve 7 lira olan 2 aylık faturayı ödemediğinizde sayaca kilit vurulmaktadır. bu kilidi açtırmanın bedeli ise 17 liradır. böyle de ibnelikleri mevcuttur gerek faturaların gerekse açma-kapama dalgasının.
play it, once sam!
play it sam! play it!
gibi cumlelerin geçtiği lakin kesinlikle play it again sam ifadesinin yer almadığı öküz gibi güzel film.
play it sam! play it!
gibi cumlelerin geçtiği lakin kesinlikle play it again sam ifadesinin yer almadığı öküz gibi güzel film.
(bkz: buraya mı kadar)
aynen bu şekilde bir ileti gördüm. artık nasıl bir dellendi ise arkadaş ana dilini unutmuş.
aynen bu şekilde bir ileti gördüm. artık nasıl bir dellendi ise arkadaş ana dilini unutmuş.
2008/2009 şampiyonlar ligi finalini muhtemelen tek başına oynayacak olan kulüp.
3. sezonun 7. ya da 8. bölümünde kredi yurtlar kurumunun erkek öğrencilere sağladığı yastık kılıfının, kyle'in küvetindeki yastıkta kullanıldığı dizi.
o kadar ilginç yani.
o kadar ilginç yani.
hicbir sey yazamiyorum bari duygusal yazayim mantığıyla hareket eden kitlelerin; içinde türlü anlamlar barındıran fakat duygu şerbetinden tatmayanların idrak etmekte zorlandığı bir de şiirleri vardır:
seviyorum birisini...
en tatlı en güzelini...
nasıl anlatsam sana...
ilk harflere baksana...
anonim mi sandınız siz yoksa?
teey yavrum teey, el gider aya...
seviyorum birisini...
en tatlı en güzelini...
nasıl anlatsam sana...
ilk harflere baksana...
anonim mi sandınız siz yoksa?
teey yavrum teey, el gider aya...
akbulut kuaför:
"absolut kuaför"
"absolut kuaför"
çocukluğumdan beri çekiyorum bu ağrıyı, dişinol'den incir sütüne, zeytin ekmek ezmesinden rakıya kadar herşeyi kullandım sürdüm lakin etkili olmadı.
amcanın biri hidrolik yağı sürersen geçer demişti. garajdaki arabanın hidrolik yağını pamuğa batırıp içercesine sürdüm, yine geçmedi.
bir yaz akşamı uyumaya çalıştım, mutfagın balkonunda uyandım. uyku da çare değil.
bir tanker içtim, yeni eve cıkan arkadaslara belediyenin çöp kovalarını çalıp hediye ettim, içmek de etkili değil.
yanağıma mengeneyle baskı yaptım, geçer gibi oldu ama geçmedi, yanağı acıyor insanın.
yastığa dayandım, yine yok!
bu meretin ağrısının geçmesi için tek bir yöntem var: hareket etmek, devamlı ve şuursuzca yeri geldiğinde.
vucüttaki sinirlerin bir çoğu diş köklerine yakın yerlerden geçtiği için o sinirlerin çalışması gerekiyormuş. hareket halinde kan dolaşımı hızlandığı için ağrı geçiyor. şimdi ağrının geçtiği bir kaç etkinlik söyleyeceğim:
gece yarısı bastırırsa eğer, anahtarı bileğinize bağlayıp sokağa köpeklerini tahrik edin, peşinize takılsınlar. köpek yoksa bulana kadar avare gibi koşun zıplayın. ben 25 dakika köpekler arkamda koştum, inanın geçiyor ağrı.
top oynayın, evin ortasında güreşin, arkadaşınızla bir mesafe belirleyip koşun oraya kadar.
bunların yanında dişimi çektirmeyi hiç düşünmedim ve çektirmedim. bir diş kolay kolay cıkmıyor bu devirde.
amcanın biri hidrolik yağı sürersen geçer demişti. garajdaki arabanın hidrolik yağını pamuğa batırıp içercesine sürdüm, yine geçmedi.
bir yaz akşamı uyumaya çalıştım, mutfagın balkonunda uyandım. uyku da çare değil.
bir tanker içtim, yeni eve cıkan arkadaslara belediyenin çöp kovalarını çalıp hediye ettim, içmek de etkili değil.
yanağıma mengeneyle baskı yaptım, geçer gibi oldu ama geçmedi, yanağı acıyor insanın.
yastığa dayandım, yine yok!
bu meretin ağrısının geçmesi için tek bir yöntem var: hareket etmek, devamlı ve şuursuzca yeri geldiğinde.
vucüttaki sinirlerin bir çoğu diş köklerine yakın yerlerden geçtiği için o sinirlerin çalışması gerekiyormuş. hareket halinde kan dolaşımı hızlandığı için ağrı geçiyor. şimdi ağrının geçtiği bir kaç etkinlik söyleyeceğim:
gece yarısı bastırırsa eğer, anahtarı bileğinize bağlayıp sokağa köpeklerini tahrik edin, peşinize takılsınlar. köpek yoksa bulana kadar avare gibi koşun zıplayın. ben 25 dakika köpekler arkamda koştum, inanın geçiyor ağrı.
top oynayın, evin ortasında güreşin, arkadaşınızla bir mesafe belirleyip koşun oraya kadar.
bunların yanında dişimi çektirmeyi hiç düşünmedim ve çektirmedim. bir diş kolay kolay cıkmıyor bu devirde.
yanmayan insan odundur.
akli ehliyeti olan ve ortalama 25 yıl yaşamış bir insan hayatında en az bir kere aşık olup sevdiğiyle mutlu olmuş, sevdiğine hiç ulaşamamış ya da güzel bir birlikteliğin ardından götüne baka baka evine dönmüştür.
birine değer vermek sevgiyle dogru orantılıdır. ne kadar seversen o kadar değerlidir. kimse kimseyi bir limit göstererek "ben şunu x birim kadar seviyorum" diyemeyeceğinden mütevellit verilen değerin de bir ölçüsü yoktur. bu kavramların farkına ancak birilerini kaybedınce varır insan.
kayıptan kastım, bildiğin götüne baka baka geri dönmek.
insan ne zaman ki döner bakar arkasına ve üzerinde ayak izi bulunan bir götü oldugunu görür, o zaman verdiği değerin o organdan daha büyük olduğunu ve bu dünyada hiç bir şeye götünden daha fazla değer vermemesi gerektiğini anlar.
tabi kıçının varlıgından haberdar insanlar hayatlarına kaldıkları yerden devam edebılırler.
akli ehliyeti olan ve ortalama 25 yıl yaşamış bir insan hayatında en az bir kere aşık olup sevdiğiyle mutlu olmuş, sevdiğine hiç ulaşamamış ya da güzel bir birlikteliğin ardından götüne baka baka evine dönmüştür.
birine değer vermek sevgiyle dogru orantılıdır. ne kadar seversen o kadar değerlidir. kimse kimseyi bir limit göstererek "ben şunu x birim kadar seviyorum" diyemeyeceğinden mütevellit verilen değerin de bir ölçüsü yoktur. bu kavramların farkına ancak birilerini kaybedınce varır insan.
kayıptan kastım, bildiğin götüne baka baka geri dönmek.
insan ne zaman ki döner bakar arkasına ve üzerinde ayak izi bulunan bir götü oldugunu görür, o zaman verdiği değerin o organdan daha büyük olduğunu ve bu dünyada hiç bir şeye götünden daha fazla değer vermemesi gerektiğini anlar.
tabi kıçının varlıgından haberdar insanlar hayatlarına kaldıkları yerden devam edebılırler.